BİRLİKTE BAŞARIYORUZ
Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) sözcüğünü ilk kez TTO’nun direktörü Sayın Dr. İlker Köse’den işittim. Hemen hemen Medipol Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren kendisi ile tanışma, çalışma,vizyonundan ve bilgilerinden yararlanma fırsatım oldu. O zamana kadar TÜBİTAK, proje, sanayi iş birliği vb. gibi şeylere hiç aşina olmayan, araştırmaya meraklı bir klinisyen olarak TTO’nun ne anlama geldiğini düşündüğümde hala zihnim epey karışık. TTO hakkındaki görüşlerim sorulduğunda web sitesini inceledim ve “Ofisimiz, üniversitemizin bilim ve teknoloji üretiminde kalıcı üstünlükler kazanmasına ve üretilen teknolojinin gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda sanayi ve topluma ulaştırılmasına destek olmayı,akademisyen, öğrenci ve mezunlarımızın girişimcilik ve yenilikçilik kültürünü sürekli geliştirmeyi ve bu yönde atılacak adımları kolaylaştırmayı görev kabul etmektedir.” tanımını gördüm. Ama benim zihnimdeki anlam maymuncuk gibi bir şey, burada tarif edilenden epey fazla.
Tabi bunun müsebbibi İlker Hoca ve ekibi; sürekli benim ufkumu genişletip şaşırtıyorlar. Üniversitenin kuruluşundan bu yana kurumun içinde bulunma ve İlker Hoca ile de tanışma şansım olduğunu söylemiştim. Başlangıçta olanaklar ve kadro kısıtlı da olsa iletişim ve motivasyon işlerin çok hızlı ilerlemesini sağlıyor. Sonrasında kurumsallaşma gerçekleşiyor ama genellikle bu pek çok getirisinin yanı sıra; birimler, insanlar arasındaki hızlı ve bireysel ilişkilere sekte vuruyor ve bir tür bürokrasi oluşuyor. Bu bizim üniversitemiz genelinde de böyle oldu büyük ölçüde. Ama TTO müstesna, tüm ekip her zaman tüm gayret ve motivasyonları ile telefonun ucundaydılar her zaman. Sonuç olarak benim ve ekibimin gelişmesinde, elde ettiğimiz ilerlemelerde, açılım ve kazanımlarda her zaman TTO’nun tüm ekibinin yardımları çok önemli oldu, olmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu